Evet konuşur. Peki sadece avukatlar mı yalan konuşur?

Vatandaşların diline pelesenk olmuş şöyle bir laf vardır: “Avukatlar yalancıdır”

Bu lafın bazı meslektaşlar için doğruyu yansıttığı noktalar elbette vardır fakat genelleme yapıp tüm avukatlar için aynı şeyi düşünmek doğru bir davranış değildir.

Avukat olan kişiler de her insan gibi yalan söyleyebilir.

Şunu unutmamak gerekir; hâkim ve savcılar ile avukatlar aynı sıralardan mezun olmuşlardır. Yani hepsi aynı eğitimi alıp hayata atılmıştır. Aynı eğitim ile mesleğini icra etmekte olan bir avukatın hâkime veya savcıya yalan söyleyerek menfaat temin etmesinin ne kadar zor olabileceğini hiç düşündünüz mü?

Avukatların müvekkiline karşı bilgi verme yükümlülüğü ilkesi bağlamında doğruyu söyleme ve doğru bilgiyi iletme sorumluluğu vardır. Avukatın müvekkiline yalan bilgi vermesi halinde meslekten ihraca kadar giden cezai sorumluluğu olacaktır. Bu durumda hangi avukat mesleğini tehlikeye atmak istesin ki?

‘Avukatın yalan ile dava kazandığı’ iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Yalan ile dava kazanmak demek hukuki dayanak olmaksızın karar almak demektir. Hiçbir hâkim, hukuki dayanağı olmadan karar vermeyeceğinden yalan ile oluşturulan bir karar da vuku bulmayacaktır.

Bayat ürünü taze diye satan, kalitesiz elbiseyi “en kalitelisi bu, ben de bundan giyiyorum” diyerek pazarlayan, elden çıkartmaya çalıştığı ayıplı araç için “kazası boyası yok” diyen ve malzemeden çalarak inşa edilen evi “9 şiddetinde deprem olsa yıkılmaz” diye satan vatandaşın yalnızca avukatlar için “yalancı” isnadında bulunması ahlaki değildir.

Peki yalan söyleyen avukatlar kim? Söyleyeyim size: Kazanmayı çok istediğiniz davanızı götürdüğünüzde kaybetme ihtimali olsa dahi “kesin kazanırız bu davayı” diyen avukat yalan söyleyen avukattır işte. Siz bir başka avukata gittiğinizde size “kaybetme ihtimalimiz de var ama kazanmak için elimizden geleni yapacağız” diyen avukat ise yalan söylemeyen avukattır. Çünkü şu bilinmelidir ki yargılama sonunda kararı veren avukatlar değil hakimlerdir. Bu sebeple avukatların davanın sonucu hakkında kesin bir öngörüde bulunabilme şansı yoktur. Tüm işler yolunda gitse dahi usule uygun olmayan bir işlem veya hâkimin yanlış kanaati sebebiyle kazanacağınız davayı kaybedebilirsiniz.

“Herkes kendi pişirdiği ekmeği yer” düşüncesi ile baktığımızda şunu da söyleyebiliriz: siz ne kadar doğru olursanız avukatınız da o kadar doğru olacaktır. Avukatlar da bu toplumun birer bireyidir. Sizler yalan konuşan avukatı ödüllendirip dürüst olan avukatı cezalandırırsanız tüm avukatları yalancı olmaya sevk edip “yalan konuşan avukat” sayısının artmasına sebebiyet vereceksiniz. Zaten o duruma doğru ilerliyoruz ne yazıkki…

Saygılarımla

Av. M. Faruk Kozoğlu