Geçtiğimiz günlerde, çıkan haberlere göre, Kadıköy’ün Bağdat Caddesi’ndeki bir işletmede müşteriden aracını park etmek üzere alan vale, araç ile drift yapmak isterken aracın pert olmasına sebep olmuştur. Chevrolet Corvette markalı bu lüks spor araçta yaşanan bu maddi zarar sosyal medya gündemine düştü. Bu haber bağlamında, valenin kullanımındaki araçta oluşan zarardan kimin sorumlu olacağı konusunu ele alabiliriz.

Valeye Araç Tesliminin Hukuki Niteliği

Türk Borçlar Kanunu’nun 561 ila 580. maddelerinde saklama (vedia) sözleşmeleri düzenlenmiştir. Doktrindeki çoğunluk görüşe göre otopark-vale hizmetinin saklama sözleşmesi kapsamında olduğu kabul edilmektedir. Kanuna göre saklama sözleşmesi, saklayanın, saklatanın kendisine bıraktığı bir taşınırı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlendiği sözleşmedir. Açıkça öngörüldüğü veya durum ve koşullar gerektirdiği takdirde, saklayan ücret isteyebilecektir.

Aracını işletme görevlisine teslim eden müşteri saklatan konumunda, aracı park etmek üzere teslim alan işletme ise saklayan konumundadır.

Valeye Teslim Edilen Araçta Oluşan Zarardan Sorumluluk

Türk Borçlar Kanunu’nun 579. Maddesi şu şekildedir:

“Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenler, kendilerine bırakılan veya çalışanlarınca kabul edilen hayvan, at arabası, bunlara ait koşum ve benzeri eşya ile motorlu taşıt ve eklentilerinin yok olmasından, zarara uğramasından veya çalınmasından sorumludurlar. Ancak işletenler, zararın saklatan veya ziyaretçisi ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da eşyanın niteliğinden doğduğunu ispat etmekle, bu sorumluktan kurtulurlar.

Ancak, garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğu, kendilerine veya çalışanlarına bir kusur yüklenmedikçe, saklananların her biri için alınan günlük saklama ücretinin on katını aşamaz.

İşleten böyle bir sorumluluk üstlenmediğini veya sorumluluğu bu Kanunda gösterilmemiş olan bir koşula bağladığını, herhangi bir yolla ilan etse bile, sorumluluktan kurtulamaz.”

Kanun maddesi bağlamında bakıldığında makalemize konu olayda valenin çalıştığı işletmenin araçta oluşan zarardan sorumlu olacağı açıkça görülmektedir.

İşletmenin sorumluluktan kurtulabilmesinin tek yolu zararın saklatandan veya bir mücbir sebepten kaynaklandığını ispatlaması ile mümkündür. Makalemize konu olayda valenin araç ile drift yapmak isterken çektiği ve kazanın bu anda gerçekleştiğini gösteren video görüntüsü mevcuttur. Bu durumda işletmenin sorumluluktan kurtulması mümkün gözükmemektedir.

Ayrıca kanunun 563. maddesinde “Saklayan, saklatanın izni olmadıkça saklananı kullanamaz.” diye belirtilmektedir. Bu kanun hükmü gereğince de vale görevlisinin yalnızca görevinin icabı olanı yapması yani müşteriye ait aracı uygun bir yere park etmesi gerekir. Fazlası kullanım aracın izinsiz kullanımı anlamına geleceğinden kanuna açıkça aykırılık teşkil edecektir.

Sonuç olarak; bir işletmeye gidildiğinde o işletmenin yan borçlarından biri olan araç teslim alıp aracı uygun yere park etme borcunun ifası sırasında ilgili görevlinin (valenin) kusuru sebebiyle oluşan zarardan ilgili işletme sorumludur. Bu durumda araç sahibi aracındaki maddi zararın tazmini için işletmeye karşı dava ve talep hakkını kullanabilir. Makalemize konu olayda da, haberlerden anlatıldığı kadarıyla, bir müşteri aracını gittiği işletmenin valesine teslim etmiş ve vale bu aracı izinsiz olarak fazlasıyla kullanarak araçla drift yapmak istediğinde kazaya sebebiyet vermiştir. Oldukça pahalı değere sahip bu araçta oluşan tüm zarardan valenin hizmet verdiği işletmenin sorumlu olduğunu belirtmek doğru olacaktır.