Hukukun üstünlüğü ilkesinin temel unsurlarından biri de bireylerin adil, tarafsız ve makul sürede yargılanma hakkına sahip olmasıdır. Uzayan yargılamalar, sadece bireylerin temel haklarını ihlal etmekle kalmaz; aynı zamanda adalete olan güveni de zedeler. Bu nedenle hem ulusal hukukta hem de uluslararası sözleşmelerde makul sürede yargılanma hakkı özel olarak korunmaktadır.

Anayasa’nın 36. maddesi, herkesin adil yargılanma hakkına sahip olduğunu düzenlerken, Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesi de açıkça “makul süre” içinde yargılanma hakkından bahsetmektedir. Ayrıca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu da yargılamaların gereksiz yere uzatılmamasını öngören hükümler içermektedir.

Makul Sürenin Belirlenmesi

“Makul süre” kavramı somut olaya göre değerlendirilir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi içtihatlarında makul sürenin tespitinde bazı kriterler geliştirmiştir:

              •            Davanın karmaşıklığı

              •            Tarafların tutumu

              •            Yargı makamlarının davranışı

              •            Davanın birey üzerindeki etkileri

Örneğin, teknik olarak karmaşık bir vergi davasında makul sürenin uzun olması tolere edilebilirken, bir işçi alacağı davasında sürüncemede kalmak daha ağır bir hak ihlali oluşturabilir.

Sürenin başlangıç tarihi, uyuşmazlığın yargı makamına intikal ettiği tarih (dava tarihi, karakol ifade verildiği tarih vb.) olarak kabul edilir. Sürenin sona erdiği tarih ise, davanın karar verilip kesinleştiği tarihtir.

Türkiye’de genelde 5 yılın üzerinde süren yargılamalarda tazminat alınabildiğini belirtmek gerekir.

Hangi Davalarda Uzun Yargılama Nedeniyle Tazminat İstenebilir?

Her türlü davada gerçekleşen uzun yargılamaya dayanılarak makul sürede yargılamanın ihlaline ilişkin tazminat istenebilir. Bu dava; bir hukuk davası (alacak davası, iş davası, tapu davası, maddi-manevi tazminat davası, boşanma davası, mal paylaşımı davası, nafaka davası, miras davası, marka-patent davası vb.), bir ceza davası (ağır ceza ve asliye ceza mahkemesinde görülen her türlü dava) veya idari yargı davası (iptal davası, tam yargı davası, vergi davası, kamulaştırma davası vb.) olabilir.

UZUN SÜREN YARGILAMA NEDENİYLE TAZMİNAT TALEP ETME USULÜ

Türkiye, geçmişte uzun süren yargılamalar nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde sıkça mahkûm edilmiş ve bu durum yeni bir iç hukuk mekanizması oluşturulmasını gerekli kılmıştır. Bu konudaki başvurular uzun bir süre Anayasa Mahkemesi nezdinde yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi, uzun yargılama şikâyetine yönelik başvurular hakkında, Türkiye’de yeterli ve uygun tazmin sunan etkili bir iç hukuk yolunun ihdas edilmesi gerekliliğine karar vermiştir. Bunun üzerine bu yöndeki başvuruların Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu’nda değerlendirilmesine karar verilmiştir. Bu karar, 09/03/2023 tarihinden önceki başvuruları kapsamaktadır. Bu tarihten sonra yapılacak başvurular yine Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunularak yapılacaktır.

ADALET BAKANLIĞI İNSAN HAKLARI TAZMİNAT KOMİSYONUNA BAŞVURU SÜRECİ

Başvuru Süresi:

9 Mart 2023 tarihinden sonra, Anayasa Mahkemesi tarafından “başvuru yollarının tüketilmemesi” gerekçesiyle verilen kabul edilemezlik kararlarının tebliğiyle birlikte, başvurucuların Komisyona başvurma süreci başlamaktadır. Bu kararı tebliğ alan kişiler, tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içinde Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonuna müracaat edebilecektir.

Başvuru Gerekçeleri:

9 Mart 2023 tarihi itibarıyla, Anayasa Mahkemesi’nde bekleyen başvurular arasında yer alan;

  • Makul sürede yargılanma hakkı ihlali şikayetleri ile
  • Mahkeme kararlarının geç, eksik veya hiç icra edilmemesine ilişkin şikayetler,

tekrar Komisyonun görev kapsamına alınmıştır. Başvurucular, bu ihlaller nedeniyle Komisyona müracaat edebilirler.

Başvuru Usulü:

Başvurular, aşağıdaki belgeleri içeren imzalı bir dilekçe ile yapılacaktır:

  • Başvuru sahibinin kimlik bilgileri,
  • Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurunun tarihi ve numarası,
  • AYM’ye yapılan başvuru formu,
  • AYM’nin kabul edilemezlik kararı ve bu kararın tebliğine dair belge,
  • İhlal iddiasını destekleyen diğer bilgi ve belgeler.

Dilekçeler doğrudan Komisyona gönderilebileceği gibi, Cumhuriyet Başsavcılıkları aracılığıyla da teslim edilebilir. Bu durumda, başsavcılığa başvuru tarihi esas alınır.

Komisyonun Görev Alanı:

Komisyon yalnızca 10 Mart 2023 tarihinden önce Anayasa Mahkemesine yapılmış başvurular ile ilgilenir. Bu tarihten sonra yapılan bireysel başvurular doğrudan Anayasa Mahkemesine yönlendirilmelidir.

Başvurunun Değerlendirilmesi ve Karar Süreci:

Komisyon, başvuruları en geç 16 ay içinde değerlendirerek gerekçeli bir karar verecektir. Karar verirken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi’nin yerleşik içtihatları dikkate alınacaktır.

Komisyon Kararına İtiraz:

Komisyon kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde itiraz edilebilir. İtirazlar, Komisyon aracılığıyla Ankara Bölge İdare Mahkemesi (11. İdari Dava Dairesi)‘ne yapılacaktır.
Mahkemenin vereceği kararlar kesin niteliktedir.

Tazminatların Ödenmesi:

Komisyon tarafından hükmedilen tazminatlar, kararların kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde Adalet Bakanlığı tarafından ödenecektir.

Tazminat Miktarı

Mahkeme, ihlalin ağırlığına ve başvurucunun maruz kaldığı zarar düzeyine göre manevi tazminat miktarını takdir eder. Türkiye’de bu tür tazminatlar çoğunlukla her geciken yıl için 3.000 TL ile 15.000 TL arasında değişmektedir; ancak davanın niteliğine ve süresine göre bu miktar daha da artabilir.

Türkiye’de Uygulamalar ve İhlal Örnekleri

Türkiye, AİHM nezdinde makul sürede yargılanma hakkı ihlali nedeniyle en çok mahkûm edilen ülkelerden biridir. Özellikle adli sistemin iş yükü, yetersiz altyapı ve bazı durumlarda etkin olmayan usul işlemleri yargılamaların uzun sürmesine neden olmaktadır. Bu sorunları azaltmak amacıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolu çerçevesinde kişiler, makul sürede sonuçlanmayan davalar için başvuru yapabilmekte ve tazminat talep edebilmektedir.

Başvuruyu Tek Başıma Yapabilir miyim, Yoksa Avukat ile mi Yapmalıyım?

“Hukuk, çocuk oyuncağı değildir.” Hele ki Anayasa Mahkemesi gibi yüksek mahkemeler nezdinde yapılacak başvurularda etkin ve yetkin bir başvuruya ihtiyaç vardır. Böyle bir başvuru da ancak uzman desteği ile yapılabilir. Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak, ilk derece mahkemesine dilekçe vermekten çok çok farklıdır. Bu nedenle ya çok iyi bir araştırma ve çalışma yapıp kendimiz başvurmalı ya da bu işin uzmanı olan bir avukattan destek almalıdır.

Av. MAHMUT FARUK KOZOĞLU