İsim değiştirme davası, kullanmakta olduğu isim veya isimlerinden memnun olmayan kişilerin başvurabileceği bir yoldur.
İsim veya soyisim değişikliği, kişinin şahsına sıkı surette bağlı olan bir hakkını kullanmasıdır.
İsim değiştirme davası ile;
- İsmin tamamının başka bir isim ile değiştirilmesi,
- İsmin öncesine veya sonrasına yeni bir ismin eklenmesi,
- Birden fazla isim taşıyanlar için bu isimlerden birinin kaldırılması talep edilebilmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesinde “Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir.” şeklinde belirtilerek isim değiştirmenin gerçekleşebilmesi için haklı sebeplerin olması gerektiği gösterilmiştir.
İsim veya Soyismin Değiştirilmesini Talep Etmek İçin Gerekli Olan Haklı Sebepler Nelerdir?
Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesi gereğince isim değiştirme davası ancak haklı sebeplerin belirtilmesi ile açılabilir. Bu haklı sebeplerin neler olduğu konusunda kanunda detaylı bir düzenleme yapılmamıştır. Ancak Yargıtay kararlarında haklı sebeplerin neler olabileceği konusunda düzenlemeler mevcuttur. Bu Yargıtay kararlarında isim değiştirme hususunda haklı sebep olarak düzenlenen ve örnek teşkil edebilecek sebepler şunlardır:
- Kişinin günlük hayatında kimlikteki isimden farklı bir isimle bilinip tanınıyor olması, (Bkz. Yarg. 18. HD. 06/12/2002 2002/10421 E. 2002/12155 K.)
- Kişinin isminin örf, adet, toplum ve ahlak kurallarına aykırı olması,
- Kişinin isminin anlamsız, gülünç veya söylenişi zor olması,
- Kişinin isminin artık benimsemediği bir din veya uyruğa ait değer taşıması,
- Kişinin isminin toplumda kötü tanınan bir kişinin ismi ile benzerlik taşıması.
Bu sebepler örnek olarak belirtilmiştir. Bu sebepler haricinde farklı bir sebep de isim değiştirme davasında haklı sebep olarak kabul edilebilir. Kanundaki haklı sebep kavramı oldukça geniş kapsamda değerlendirilmelidir. Zira haklı sebep, kişinin kendine özgü (sübjektif) bir sebebini de kapsayabilir. Kişi kullanmış olduğu isme ruhen aidiyet hissetmemesi sebebiyle de isminin değiştirilmesini isteyebilir ve bu sebep haklı olarak kabul edilebilir.
İsim Değiştirme Davası Hangi Mahkemede Açılmalıdır?
İsim değiştirme davası, ismini değiştirmek isteyen kişinin ikametgahının bulunduğu veya nüfusa kayıtlı olduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmalıdır.
İsim değiştirme davasında Nüfus Müdürlüğü tarafından görevlendirilen bir memur davaya davalı olarak katılmaktadır.
İsim Değiştirme Davası Kim Tarafından Açılabilir?
İsim değiştirme davası kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktan kaynaklandığından bu davayı kişi ancak kendisi veya özel vekaletname ile görevlendirdiği vekili (avukatı) açabilir.
18 yaşından küçük olan kişiler için açılacak isim değiştirme davası, bu kişinin velileri tarafından birlikte veya özel vekaletname ile vekil kıldıkları avukat tarafından açılmalıdır.
Dava Açmadan İsim Değiştirmek Mümkün Değil mi?
Türk Medeni Kanunu’nun 39. maddesi gereğince “Mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz.”
Kişinin ismi kişisel durum niteliğinde olduğundan düzeltme yapılabilmesi için mahkeme kararı olması gerekmektedir. Ancak bu durumun şöyle bir istisnası mevcuttur. 7039 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 11. maddesi şu şekildedir:
“Kişinin üç yıl içerisinde yerleşim yerinin bulunduğu nüfus müdürlüğüne yazılı olarak başvurması kaydıyla; 21/6/1934 tarihli ve 2525 sayılı Soyadı Kanununun 3 üncü maddesine aykırı soyadları ile yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmamasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan, genel ahlaka uygun olmayan, toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen ad ve soyadları, mahkeme kararı aranmaksızın, il veya ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir defaya mahsus olmak üzere değiştirilebilir. İl ve ilçe idare kurullarının vereceği karar kesindir. Soyadı değiştirilen erkek ise kendisi ile birlikte varsa karısının ve müracaat tarihinde ergin olmayan çocuklarının da soyadları düzeltilir. Soyadı değiştirilen kadın ise kendisi ile birlikte ergin olmayan evlilik dışı çocukları varsa onların da soyadları düzeltilir. Bu maddede belirlenen sürenin bir katına kadar uzatılmasında Cumhurbaşkanı yetkilidir”
Bu madde hükmü gereğince kişinin isminin, yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmamasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan, genel ahlaka uygun olmayan, toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen bir isim olması halinde; işbu kanunun yürürlük tarihi olan 24/12/2019 tarihinden itibaren üç yıl içerisinde kişinin yerleşim yerindeki veya nüfusa kayıtlı olduğu yerdeki nüfus müdürlüğüne başvurmak şartı ile, bu ismin talep doğrultusunda değiştirilmesi mümkündür.
İsim Değiştirmenin Sonuçları Nelerdir?
İsim değişikliği davasının kabulü halinde bu değişiklik, mahkeme tarafından yerel veya ulusal bir gazetede ilan edilir. Aynı zamanda mahkeme gerekli değişikliğin yapılması için mahkeme kararını nüfus müdürlüğüne bildirir ve nüfus müdürlüğünce mahkeme kararı doğrultusunda değişiklik yapılır.
Soyismi değiştirilen kişi erkekse ve evli ise eşinin ve varsa 18 yaşından küçük çocuklarının da soyismi değişir. Bunun için ayrıyeten işlem yapılması gerekmez.
Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesi gereğince isim veya soyisim değişikliği kişinin diğer şahsi hallerinde veya kişisel durumunda bir değişikliğe sebebiyet vermez. Kişinin ismini değiştirmesi örneğin o kişinin medeni halinde, doğum yerinde vs. bir değişiklik meydana getirmez.
İsim Değiştirme Davası için Gerekli Evraklar Nelerdir? Dava Dilekçesi Nasıl Yazılmalıdır?
İsim değiştirme davası nüfus kayıtları üzerinden yürütülen bir dava olduğundan ayrıyeten bir evrak sunulması gerekmemektedir. Ancak isim değişikliğine sebep gösterilen durum ve olaylara ilişkin sunulması icap eden deliller mevcut ise bu delillerin dava dilekçesi ile birlikte sunulması icap etmektedir.
İsim değiştirme davasında talebin haklı sebebe bağlı olduğunun ispatı noktasında mahkeme tanık beyanlarına başvurabilmektedir. Örneğin kişinin günlük hayatında kimlikteki isimden farklı bir isimle bilinip tanınıyor olması sebebiyle açılan bir isim değiştirme davasında mahkeme, bu durumun gerçekliğini ortaya koymak için tanık beyanlarına başvurmaktadır.
Diğer dava dilekçeleri ile isim değiştirme davasının dava dilekçesi arasında bir farklılık yoktur. Ancak davalı kısmında Nüfus Müdürlüğü’nün davalı olarak gösterilmesi icap etmektedir. Dava dilekçesinde anne-babanın davalı olarak gösterilmesi hatalıdır.
İsim Değiştirme Davası Ne Kadar Sürer?
İsim değiştirme davası tek bir duruşma ile veya en fazla iki duruşma ile tamamlanmaktadır. Bu da 2 ay ile 5 ay gibi bir süreye tekabül etmektedir.
Bu sürecin tüm prosedürler yerine getirilerek hızlı bir şekilde tamamlanabilmesi için bir avukat ile çalışılmasında fayda vardır.
İsim Değiştirme Davası Sonunda Verilen Karara İtiraz Edilebilir mi?
Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesi gereğince isim değişikliğinden zarar gören kişiler, bu değişikliği öğrendikten itibaren 1 yıl içinde değişikliğin kaldırılması için dava açabilirler.
İsim Değiştirme Davası İçin Avukat Tutmak Zorunlu mudur?
Birçok davanın takibinde olduğu gibi isim değiştirme davasının takibinde de avukat ile takip zorunluluğu bulunmamaktadır. Davayı kişi kendisi bizzat takip edebilir. Ancak kişinin hukuki menfaatinin tam olarak korunabilmesi, herhangi bir hak kaybına sebebiyet verilmemesi ve davanın hızlı sonuçlanabilmesi için davanın bu alanda uzman bir avukat ile iş birliği yapılarak takip edilmesinde fayda vardır.
İsim değiştirme davasının bir vekil ile takibinde dikkat edilmesi gereken şöyle bir husus vardır: İsim değiştirme hususu kişiye sıkı sıkıya bağlı olan bir şahsi haktan kaynaklandığından bu hususta verilecek vekaletin özel vekalet olması gerekmektedir. Genel vekaletname ile isim değiştirme davasında vekillik yapılması mümkün değildir. (Bkz. Yarg. 18. HD. 04/02/2002 T. 2001/12581 E. 2002/1048 K.)
İsim değiştirme davası süreci hakkında daha fazla bilgi almak ve bu davanın takibinde vekil ile temsil edilmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Av. Mahmut Faruk Kozoğlu